Reklam
Vakıf Katılım
Tarih : 2020-05-18 09:45:00

Piyasalar zayıflıktan sıyrılmaya çalışıyor

Geçtiğimiz hafta boyunca global ekonomide bozulan görünümü fiyatlayarak zayıf bir tablo ortaya koyan piyasalarda yeni haftaya başlarken de ekonomi ana gündem maddesi olarak kalmaya devam ediyor. Hafta sonu Fed Başkanı Powell’ın yılın ikinci yarısında ABD ekonomisinde beklenen toparlanmaya dikkat çeken açıklamalarının ardından varlık fiyatları daha ılımlı seyrederken riskler ise geçerliliğini sürdürüyor. Öyle ki, kısıtlama önlemlerinin hafifletilmesine karşın korona virüs kaynaklı endişeler tam olarak ortadan kalkmış değil. Bu noktada ikinci dalga söylemleri, ABD ile Çin arasındaki gerilim, deflasyon tehdidi, negatif faiz oranlarının sıklıkla dile getirilmesi ve verilerdeki zayıflık küresel ekonomide koşulların normale dönmesinin uzun bir süre alabileceğini teyit eder nitelikte. Dolayısıyla piyasalarda dalgalanmaların devam etmesini bekliyor ve V şeklinde bir toparlanmanın zayıf bir ihtimal olduğunu düşünüyoruz.

Küresel ekonominin görünümüne ilişkin belirsizlik yüksek seyrettiği için verilerin ortaya koyacağı tablonun önem derecesi artmış durumda. Bu noktada ekonomik aktivitenin son durumuna ışık tutacağı için bu hafta ABD ve Euro Bölgesi’nden gelecek öncü PMI endekslerini yakından takip edeceğiz. Ancak verilerde parlak bir tablo görmeyi beklemiyoruz.

TCMB ise Mayıs ayı PPK toplantısını Perşembe günü gerçekleştirecek. Hatırlanacağı gibi Nisan ayında faiz oranlarında 100 baz puan indirim yapan TCMB net bir mesaj vermese de toplantı sonrasında yayımlanan metinde faiz indirimlerine kapıyı açık bırakmıştı. Kaldı ki TCMB yılın ikinci Enflasyon Raporu’nda yıl sonu enflasyon tahmininde ise beklentilerimize paralel olarak aşağı yönlü revizyona gitmişti. Buna göre enflasyon tahmini 2020 sonu için %7,4 seviyesinde bulunuyor. Merkez Bankası’nın Nisan ayı PPK toplantısının özetlerinde ise çekirdek enflasyon göstergelerinin eğiliminin ılımlı seyrettiğine bir kez daha vurgu yaptığını gördük. Tüm bunlara son günlerde TL’de yaşanan değer kazanımını da eklediğimizde PPK toplantısında faiz indiriminin masada olacağını düşünüyoruz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul yeniden 100 bin seviyesinin üzerini hedefleyecek. Küresel piyasalar geride bıraktığımız hafta boyunca korona virüsün ekonomi üzerinde yarattığı baskının uzun bir süre devam edeceğine yönelik görüşün ağırlık kazanması ile zayıf bir performans sergilerken Borsa İstanbul’da ise çok daha farklı bir tablo oluştuğunu gördük. Özellikle TL’deki değer kazanımının desteğini arkasına alan Borsa İstanbul tarihsel olarak en zayıf ayı olan Mayıs’ta geride bıraktığımız haftayı %2 civarında değer kazanımı ile tamamladı. Powell’ın yılın ikinci yarısında ABD ekonomisinde beklenen toparlanmaya dikkat çeken açıklamalarının ardından bugün yeniden 100.000’i aşmasını beklediğimiz endeksin bu seviyenin üzerinde kaldıkça 102.500 ara direnç olmak üzere 104.500 seviyesini hedefleyeceğini düşünüyoruz.

EUR/USD’de bant hareketi geçerli kalmaya devam ediyor. Küresel risk iştahının sık sık yön değiştiriyor olması paritede de benzer bir eğilim yaratıyor olsa da geri çekilmelerin uzun süredir olduğu gibi 1,0750’nin üzerinde karşılandığını görüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında bu durum yeni haftaya başlarken yukarı yönlü hareket alanının korunmasını sağlıyor. Ancak Euro Bölgesi başta olmak üzere ekonomik aktivitede toparlanmanın uzun süreceğine yönelik görüşün ağırlığını giderek artırması paritede EUR lehine görülebilecek olası hareketlerin kalıcı olma potansiyelini azaltıyor. Bu da EUR lehine güçlü bir görüş oluşturmamızı önemli ölçüde zorlaştırıyor.

USD/TL yeni haftaya 6,90’ın altını test ederek başlıyor. BDDK kararlarının ardından dolar karşısında tarihi dip seviyesinden dönen TL, Reuters’da yer alan Türkiye’nin yurtdışından swap hattı sağlamak için görüşmeler yürüttüğüne dair haberlerin ardından diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden belirgin şekilde pozitif ayrışarak haftayı kapattı. Yeni haftada da özellikle konu hakkındaki gelişmelerin kurun görünümünde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan TCMB ise Mayıs ayı PPK toplantısını Perşembe günü gerçekleştirecek. TL’nin özellikle küresel risk iştahının daraldığı dönemlerde reel faiz desteğinden yoksun olmasının etkilerini belirgin şekilde hissettiğini düşünürsek olası bir faiz indiriminin boyutu da kurun performansında belirleyici konu başlıklarından biri olacaktır.

Hazine Mayıs ayı borçlanma programını bu hafta tamamlayacak. Mayıs ayında 19,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 40 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine bu kapsamda düzenlediği ihaleler ve kira sertifikası ihraçları ile ay içinde toplam 37,8 milyar TL borçlanmıştı. Cuma günü düzenlenecek olan 6 ay vadeli Hazine bonosu ihracı ile Mayıs ayı programı tamamlanmış olacak. Kesin olmayan programa göre Hazine Haziran ayında ise 12,3 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 22 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlıyor.

Ons altın kazanımlarını ileri taşıyor. Küresel piyasalar yeni haftaya ılımlı bir tonda başlıyor olsa da ABD ile Çin arasındaki gerilimin yanında ekonomiye yönelik endişelerin geçerliliğini koruması ve bu kapsamda ABD ve Euro Bölgesi’nde başta olmak üzere ekonomiye daha fazla desteğin sürekli gündemde kalması değerli metallere pozitif yansıyor. Ekonomilerde aşağı yönlü riskler yüksek seyrederken Fed’in negatif faiz oranlarına sıcak bakmaması ise özellikle altına güçlü alımlar olarak yansıyor. Yeni haftaya kazanımlarını ileri taşıyarak başlayan ons altına teknik açıdan bakıldığında 1750 doların üzerinde kalınması durumunda kısa vadede yükseliş eğiliminin 1800 dolara doğru güç kazanacağını düşünüyoruz.

 

Kaynak:ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2024 avrupanews.com Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.